Sabah huzurlu bir gune uyanmak ne buyuk bir nimet. Hayatta hic telasim olmasa benim, hic kosusturmasam diyorum..Her insanin dilegi bu olsa gerek.
Yaklasik bir bucuk haftadir, sabah uyaninca Eda hanimi oyun kosesine oturtuyorum ve uykusu gelip karni acikana dek orda oyun oynuyor. Uzanamadigi bir oyuncaga uzanmaya calisirken devriliveriyor. Ilk onceleri duser dusmez aglamaya basliyordu, simdilerde ise once mucadele ediyor, yattigi yerde bir oyun yapiyor kendine, ancak ordan usaninca cagiriyor beni. Ve bu mucadele suresi her gecen gun dahada uzuyor. Dun aksam Volkan'la oturduk sevgili dizimiz Genis Aile'nin son bolumunu izlerken internetten, Eda'da oyununu oynuyordu yanimizda. Birden dustu, ters cevrilidi hamam bocegi gibi, yuzun koyu serildi yere, orda basladi oynamaya. Sonrada kollarindan destek alarak arka arka kaymaya basladi karnin ve dizlerinin ustunde..Bu hareketi ilk defa gozlerimizin onunde yapti. Babasiyla birlikte cok mutlu olduk. Seyretmesi oyle zevk verdi ki, daha dun elimize dogan minnacik sey, simdi surunme mucadeleleri veriyordu.
Uzunca bir duraklama doneminin ardindan, bu hafta muthis bir mertebe kaydetti. Artik iletisimi cok daha guclu, bize direk tepki veren, cikardigimiz sesleri taklit eden, hafizasinda 5 den fazla sarki bulunan bir bebek. En sevdigi sarki Baris Manco'nun Arkadasim Essek sarkisi. Ben daha " Kac yil oldu saymadiiim" diye baslarken o kollarini cirpmaya basliyor. Ikinci favori sarkisida Ali Babanin Ciftligi. Sag elimde bes parmak sarkisini soylerkende kollarini havaya kaldirip kaldirip indiriyor, ayni benim yaptigim hareketleri taklit ediyor.
Yemek yeme duzenimiz de yavas yavas oturuyor. Sabah kalkar kalkmaz kahvaltimizi yapiyoruz, oglen uykusundan uyaninca yiyoruz, birde ikindi uzeri aparatif yiyoruz, sonrada gece yatarken yiyoruz. Ona cesitli besin degeri yuksek corbalar yapip duruyorum. Ilk onceler epeyce sikinti cektim. Yaptiklarimin kimisini begenmedi, kimini yaktim, kimini ben begenmedim, kimi cok geldi, kimi yetmedi, bazilarina zor alisti derken artik ben onun zevk ve isteklerine oda benim yemek tarzima alisiyor. Artik bulasik yikarken epeyce minik kaselerden, cezvelerden, kucuk mama kasiklarindan dier bulasiklara sira gelmiyor nerdeyse mutfakta..
Eger yemek yemek istemiyorsa kesinlikle agzini acmiyor. Ne kadar guldururseniz guldurun, en sevdigi hareketi yapsanizda, en sevdigi ses olan " baaaak bak bak bak " diye tavuk sesi cikarsanizda, gulerken bile agzi kapali guluyor, kahkahasini bile agzi kapali atiyor.
En sevdigim hareketlerinden bir tanesi gozunuzun icine bakip, kozlerini kisip kkkkiiiiihhh diye bir ses cikarmasi. Bu onun sevgi bakisi oluyor. Bunu internetten annemlere bile yapiyor. Poposunu acipta gidiklayinca muthis zevkli bir kahkaha atiyor, tikirtikir gulmeye basliyor.
Oyle saniyorum ki Eda'ya ayrica beden dili ogretmeme luzum kalmayacak konusmaya baslamadan once, cunku o kendi dilini kendi yapmaya basladi bile..Karni aciktigi vakit agazini sapirdatiyor, emmesini bitirip yalanci memeyi istedigi zaman agizini kocaman acip hic ses bile cikarmadan agizini isaret ediyor.
Bundan sonraki gelismeleri merakla bekliyorum. Helede surunup evin icinde dolasacagi gunleri hayal ettikce icim icime sigmiyor. Sonra da kendime diyorum ki, bir gun gelece bu gunlerin kocaman bir mazi olacak kizin koocamaaan bir genc kiz olacak insallah diyorum. Insallah..
No comments:
Post a Comment