Gunlugume Hosgeldiniz..
Bes yasimdan beri gunluk tutuyorum. Bu blog oburlerinden ayri olarak sadece ic dunyami aktardigim bir gunluk degil, ayni zamanda kizim Eda ve esim Volkan'la olan hayatimdan da alintilari iceriyor. Buraya yazma amacim ilerde unutulmamasini diledigim acizane hayatimin bazi kesimlerinin kayida gecmesidir.
15 Jan 2009
Ayse'nin hayalleri..
Yaklasik bir bucuk ay once yaz tatilim basladi. Hummali bir sinav doneminden sonra tatile cikinca birden kendimi cok buyuk bir boslukta hissettim. Oyle bir bosluk ki, adeta ne yapacagimi sasirdim. Hayatimin ilk yaz tatili degil elbette, ama hic boyle olmamistim daha oncelerde..Oyle ki hayal bile kuramaz oldum. Ki hayal benim gobek adim. Genelde basimi yastiga koyar koymaz uykuya giderim. Coguna gore bu cok kisa bir zaman suresidir. Oysa ben o kisacik zamanda ne tatli hayaller kurarim kendi kendime. Ama bu tatilde birsey oldu bana..Olmuyor bir turlu..Kendi kendime anlattigim o masallarim, o hayallerimden eser kalmadi..Tikandim sanki. Yastikta bir o yana donuyorum bir obur yana..Yok gelmiyor hic..Yok oldu birden bire hayallerim ve hayallerimdeki kahramanlarim...Her sabah o gunun planini yaparak uyanan bende tik yok. Sabahlari niye uyandigimi bile sorgular oldum. Oysa onceleri oylemiydi. Sabah her zaman erken kalkarim. Hic oyle yatak keyfi yapamam ben..Ya elime bas ucumdaki kitabimi alirim, her satir arasinda hayallerime geri donerim. Yada labtop'um elimdedir. Eskiden labtop yoktu tabi..Ben lisedeyken, yaz tatillerinde once kimse uyanmadan balkona kosar ta bizim kata kadar uzanan incir agacinin dalindan olgunlasmis incirleri bir guzel daha gunesde isitmamisken buzgibi mideye indirirdim. Hergun zaten ancak uc dort tane olgunlasirdi. Sonra dogru mutfaga..Artik aksamdan ne kaldiysa..Zeytinyagli fasulye, yada pirasa..Belki tencerenin dibinde az kalmis pirinc pilavi..Cok sansliysam buzdolabinda bir sutlu tatli...(Annem kilo aliyoruz diye cok tatli yapmak istemezdi, yapsada pek sabaha kalmazdi cunku evde benim gibi bir canavar vardi). Hemen onlari bir guzel mideye indirirdim. Yanlis anlamayin yemegi mutfakta yemezdim. Guzelce tabaklara doldurup balkona cikardim. Daha kuslar bile yeni uyaniyor olurdu. Baharsa akasyam kokardi. At kestanelerinin nazenin cicekleri gulumserdi..Yaz idiysede balkonun onu yazlik gibi olurdu. Butun agaclar butun yesilligiyle kopururdu..Arada bir yosun kokusu gelirdi..Tren sesi sabahlari duyulurdu cok net..Karsimizdaki apartmanlarin butun pencereleri konusurdu bana sanki..Tan Gun Nur Fatih, Fahribey apartmanlari.. Her pencerenin bir hikayesi vardi. Kimi asikti, kimi dertli, kimi yalniz, kimi pasakli, kimide cok hareketliydi. Hatta goruslere bile ayirirdim perdesinin rengine gore..Kimi Kemalist, kimi dindar kimi demokrat kimide koministti...Bazi gunlerde icim cok sikilirdi, gunlugumu genelde hep orda yazardim. Hem yazar hem aglardim.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment