"Gonlumun Sultani" diye tarif etmis annem. Din cocukluktan ulu ve dokunulmaz olarak bildirildigi icin kimliktir bir nevi..Beyne yazilmistir, sensindir, bir parcandir..Bunun yaninda baska seylerde vardir, cocugun beynine buyuklerinin hic farkina bile varmadan yaziverdikleri.. Biz kucukken de, ne zaman adi gecse saygiyla anilan, ne zaman ekranda gorulse sevgi gosterileriyle ve hayranlikla izlenen EMEL SAYIN, buyuklerimiz farkinda bile degilken, o cok masum zihinlerimizde buyuklerin her dedigi illeki dogrudur safligiyla kalbimize sevgisi inceden inceye nakis gibi dokunan bir kisilik olarak yaziliverdi..O guzelligi, nazeninligi, kibar tavirlari ve edasi, ustunede hos sesi ve yorumuyla bir nev'i putlasi verdi zihinlerimizde..Gorur gormez cook uzaklara cocukluguma, annannemlerin los lamba altinda ki aksamlarina, yilbasi gecelerine, o cok elestirilen ama benim icin unutulmaz haz verici TRT yilbasi ozel programlarina gidiveririm aniden..Sonrada ilk ergenligim gelir aklima...Sefa dayimin Ankara'da ki evi, sonrada Elbistan, dedemsiz Elbistan..Olsun, arabesk olsun..Bir kere dokundu ya bam teline, bir kere sizlatti ya gonlumde ki o noktayi..Kimin gucu yetebilir artik O'nu artik o tahttan indirmeye...
Dustun gozumden artik, bana ait degilsin
Sen artik nazarimda bir yabanci gibisin
Ask arama gonlumde
Yer yok sana omrumde
Sen yarali gonlumde
Eski bir pas gibisin
Son umidi sen yiktin
Son alevi sen yaktin
Gozlermde isiktin
Simdi bir sis gibisin
Degmezsin sevilmeye, degmezsin sarilmaya
Layiksin kirilmaya bos bir kadeh gibisin
Ask arama gonlumde
Yer yok sana omrumde
Sen yarali kalbimde
Eski bir pas gibisin
No comments:
Post a Comment